Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Darağacına Tebessüm

Darağacına Tebessüm

Darağacına Tebessüm

Alın çizgilerime konan acı tebessüm
Bir sigara zamanı belki son sefam olur
Hayat denen defteri yaprak yaprak tükettim
Sallanırken vücudum ipte son sayfam olur..

Güneş titrek tenime vurmayacak bir daha
Selam söyleyin benden sonra doğan sabaha
Hoşcakal çiğ tanesi, hoşcakal gül ağacı
Varlığım an misali zaman son sehpam olur..

Buharlaşan terimi kurutma seher yeli
Kırılsın kalbimdeki korkularin bam teli
Karanlık okşar durur, üşüyen ellerimi
Kimbilir kaç mahkuma, bu bir son selam olur..

Kızarmakta dağları, gökten ayıran çizgi
Hızlanmakta nabzımın vakte direnen ritmi
Minareden süzülür, göğü saran bir ezgi
Ruhu teslim töreni anladım sâlâm olur..

Yarım kaldı duvara çizdiğim bir kelebek
Yetim çocuklar gibi penceremdeki çiçek
Yokluğumda kimbilir ona kim su verecek
Gözyaşımı saklayın onu son sormam olur..

Boynum urgan içinde, zonklamakta şakağım
Zemin kaydı altımdan sallanmakta ayağım
Ah annem neredesin? nerde sıcak kucağın?
Sanırdımki gelirsin… belki son sarmam olur..

İndirdi kirpiklerim çelikten kepengini
Siliverdi gözlerim göğün yedi rengini
Ve nihayet kaybettim sözlerin ahengini
Bu “sus” darağacında artık son susmam olur..

Ve kütükten adımı bir el sessiz silecek
Mezarlık cesedimi sabırsız bekleyecek
Bilirim dünya benden sonra yine dönecek
Sıradan bir merasim toprak son sılam olur..

Uçun kuşlar uzağa geri dönmemesine
Kanadınıza sarın en son nefesimide
Varın mavi göklerden o bahar ülkesine
Sizi vuslatta bilmek belki son sevdam olur..

Abdulbaki KÖMÜR

Kınasın Dünya

Kınasın dünya..
Kınasın dünya halkları..
Barış,uzlaşma formülleri arasın insanlar..
Hümanizm çığlıkları atsın,
Bir yerlerde entel uşaklar.
Yeni dünya düzenleri planlasın emperyalistler.
Geyik muhabbetiyle geçirsin ömrünü aydınlar.
Kılı kırk yarsın bakalım hukukçular.
Desinler ne diyeceklerse..
A yı, B yi öğretsin öğretmenler,
Körpe beyinlere.
A deyince at, B deyince bıyık,
Hatırlatılsın bakalım yavrulara.
Terziler kravat diksin,
Frak diksin, tuvalet diksin baylara,
Bayanlara, balolar için, partiler için.
Berber fön çeksin, kuaför meç yapsın,
Perma yapsın saçlara..
Tv.de gece keyfi sunsun medya,
Benliği çalınan kitlelerin ağız suyuna.

Kuyrukta bekletilsin emekliler, emekliliği boyunca
Bürokratlar, başsağlığı dilekleri yetiştirsin,
Grizulara kurban giden işçilerin ardından.
Komaya girsin sarhoşlar, ayyaşlar..
Macit, oynaşını gezdirsin,
Banka kredisiyle aldığı mercedesle.
Fİgen, kanişini beslesin,
Avrupa patentli it yağıyla.
Genelevler dolup taşsın..
Fahişelerden alınan vergilerle,
Yollar köprüler, barajlar yapılsın,
İmamların maaşları ödensin
Öyle mi?…

Kınasın dünya milletleri..
Mekik dokusun arabulucular..
Hoşgörüsünü esirgesin medeni hükümetler..
Sosyal demokrat teorisyenler.
Varolsun vesaire güruh.
İnsalcıllıktan dem vursun,
Köy enstitüsü kılıklı, demokrat zevat.
Sanat söylemleri versin, kıçı kırık teresler.
Rüşvet alsın kodamanlar,
Futbolcu, transfer hayalleri kursun,
Milyar kapısından.
Darbe hevesleri beslesin kursaklarında,
Fanatik laikçiler…
Öyle mi?…

Kınasın papa..
Kınasın vatikan kilisesi..
Ortodoks ruhani lider, başhaham durmasın.
Lemalar tekzib etsin ne yazar?
Nota göndersin bilmem hangi devletin cumhur reisi.
Meclislerde, bütçe müzakereleri tartışıladursun hararetle.
Enflasyon alsın yürüsün.
Emisyon hacmi görüşülsün komisyonlarda.
Kapalı kapılar ardında pay edilsin milli araziler.
Afrikalı aç çocuklar için toplanan yardım malzemeleri,
Talan edilsin.
Hiç edilsin emek, haram helal gözetmeden,
Masa başlarında.
Yoksulun yiyeceği alınsın elinden,
Çöp bidonlarını yalasın,
Açlıktan nefesi kokanlar.
Amerikan bayraklı blue jeanlar giysin yeni yetmeler
Ateriyle oyalansın,
Kenar mahallenin sümüklü çocukları
Öyle mi?…

Kınasın dünya..
Kınasın hicaz müftüsü..
Conileri çağırsın, bir milyar müslümanın,
Kıblegahını korumaya..
Sazlı sözlü petro-dolar alemler yapılsın,
Kutsal topraklar üzerinde..
Esirgesin şeyhler kuruşlarını
Hayır için..
Fetva üretsin, nabız şerbeti niyetine,
Fetva makamları.
Sultanların gölgesinde gölgelensin.
Hurma yemenin kırk bin faziletini,
Kırk bin ciltlik kitaplarda anlatsın,
Şerhini düşsün icabında
Öyle mi?…

Kardeşlerimin tekbir nidaları,
Bayıltırken fesleğenleri..
Başını döndürürken zirvelerin,
Eritirken granit kayaların yüreğini,
Öyle mi?..

Kardeşlerim tahin ekmeğini bölerken 14 e
Ayın 14 üne yakalanırken dağlarda,
14 lülerle taranırken vahşice,
Daha 14 ünde vurulurken..
Öyle mi?…

Kurşun ağırlığını omuzlarında taşırken
Kul olmanın..
Tevhidi bir hayat arzusu kavururken içlerini,
Sızım sızım,
Barut ve kanla örerken, hayat dantelasını
Öyle mi?…

Devlet başkanının alnı,
Secdeye değiyormuş bir ülkenin.
Bana ne!
Kardeşlerim gömülürken topluca mezara,
Ölümün,işkencenin envai çeşitleri
Uğruyorken can evlerine,
Faiz oranları düşüyormuş başka bir ülkede,
Bana ne!

Kardeşlerim, çocuklarını yetim,
Eşlerini dul bırakıp,
Dağlarda bir kavgaya tutuşuyorken ölümüne,
Bir ülkede artık esanslar alkolsüz üretiliyormuş..
Kime ne!

Yetimler, öksüzler, dullar,
Şehit anaları, şehit babaları,
“inna lillah ve inna ileyhi raciun”
Hükmüne razı olurken.
Rızk endişesini, ellerinin tersiyle kenara itmiş,
Onca yoksulluğa rağmen.
Şeker bayramları hararetle kutlanıyormuş ,
Bir ülkede hala.
Kime ne!

İyi anlat kardeşim…
İyi anlat ölmediğini, ölmediğimizi…
İyi anlat ölümün pahasını,
Kavgaysa kavga, dövüşse dövüş,
Savaşsa savaş!!
Kardeşim…
Canım canına can olsun,
Kanımı kanın say.
Elerimde elin olsa ahh…
Birde seninle gecelesem dağlarda,
Seninle vuruşsam yan yana…
Vurulsam…
Oraya, oracığa gömseler beni,
Yanına, yanıbaşına…
Kırmızı laleler filizlense toprağımda
Nazlı nazlı.
Kıyamete kadar, şehit şehit koksam,
Şehit şehit tütsem…
Ben bir şehit oğluyum dese oğlum…
ve…
Alnımdan öpse melekler…


Abdülbaki Kömür –




Kınasın Dünya

Kınasın dünya..
Kınasın dünya halkları..
Barış,uzlaşma formülleri arasın insanlar..
Hümanizm çığlıkları atsın,
Bir yerlerde entel uşaklar.
Yeni dünya düzenleri planlasın emperyalistler.
Geyik muhabbetiyle geçirsin ömrünü aydınlar.
Kılı kırk yarsın bakalım hukukçular.
Desinler ne diyeceklerse..
A yı, B yi öğretsin öğretmenler,
Körpe beyinlere.
A deyince at, B deyince bıyık,
Hatırlatılsın bakalım yavrulara.
Terziler kravat diksin,
Frak diksin, tuvalet diksin baylara,
Bayanlara, balolar için, partiler için.
Berber fön çeksin, kuaför meç yapsın,
Perma yapsın saçlara..
Tv.de gece keyfi sunsun medya,
Benliği çalınan kitlelerin ağız suyuna.

Kuyrukta bekletilsin emekliler, emekliliği boyunca
Bürokratlar, başsağlığı dilekleri yetiştirsin,
Grizulara kurban giden işçilerin ardından.
Komaya girsin sarhoşlar, ayyaşlar..
Macit, oynaşını gezdirsin,
Banka kredisiyle aldığı mercedesle.
Fİgen, kanişini beslesin,
Avrupa patentli it yağıyla.
Genelevler dolup taşsın..
Fahişelerden alınan vergilerle,
Yollar köprüler, barajlar yapılsın,
İmamların maaşları ödensin
Öyle mi?…

Kınasın dünya milletleri..
Mekik dokusun arabulucular..
Hoşgörüsünü esirgesin medeni hükümetler..
Sosyal demokrat teorisyenler.
Varolsun vesaire güruh.
İnsalcıllıktan dem vursun,
Köy enstitüsü kılıklı, demokrat zevat.
Sanat söylemleri versin, kıçı kırık teresler.
Rüşvet alsın kodamanlar,
Futbolcu, transfer hayalleri kursun,
Milyar kapısından.
Darbe hevesleri beslesin kursaklarında,
Fanatik laikçiler…
Öyle mi?…

Kınasın papa..
Kınasın vatikan kilisesi..
Ortodoks ruhani lider, başhaham durmasın.
Lemalar tekzib etsin ne yazar?
Nota göndersin bilmem hangi devletin cumhur reisi.
Meclislerde, bütçe müzakereleri tartışıladursun hararetle.
Enflasyon alsın yürüsün.
Emisyon hacmi görüşülsün komisyonlarda.
Kapalı kapılar ardında pay edilsin milli araziler.
Afrikalı aç çocuklar için toplanan yardım malzemeleri,
Talan edilsin.
Hiç edilsin emek, haram helal gözetmeden,
Masa başlarında.
Yoksulun yiyeceği alınsın elinden,
Çöp bidonlarını yalasın,
Açlıktan nefesi kokanlar.
Amerikan bayraklı blue jeanlar giysin yeni yetmeler
Ateriyle oyalansın,
Kenar mahallenin sümüklü çocukları
Öyle mi?…

Kınasın dünya..
Kınasın hicaz müftüsü..
Conileri çağırsın, bir milyar müslümanın,
Kıblegahını korumaya..
Sazlı sözlü petro-dolar alemler yapılsın,
Kutsal topraklar üzerinde..
Esirgesin şeyhler kuruşlarını
Hayır için..
Fetva üretsin, nabız şerbeti niyetine,
Fetva makamları.
Sultanların gölgesinde gölgelensin.
Hurma yemenin kırk bin faziletini,
Kırk bin ciltlik kitaplarda anlatsın,
Şerhini düşsün icabında
Öyle mi?…

Kardeşlerimin tekbir nidaları,
Bayıltırken fesleğenleri..
Başını döndürürken zirvelerin,
Eritirken granit kayaların yüreğini,
Öyle mi?..

Kardeşlerim tahin ekmeğini bölerken 14 e
Ayın 14 üne yakalanırken dağlarda,
14 lülerle taranırken vahşice,
Daha 14 ünde vurulurken..
Öyle mi?…

Kurşun ağırlığını omuzlarında taşırken
Kul olmanın..
Tevhidi bir hayat arzusu kavururken içlerini,
Sızım sızım,
Barut ve kanla örerken, hayat dantelasını
Öyle mi?…

Devlet başkanının alnı,
Secdeye değiyormuş bir ülkenin.
Bana ne!
Kardeşlerim gömülürken topluca mezara,
Ölümün,işkencenin envai çeşitleri
Uğruyorken can evlerine,
Faiz oranları düşüyormuş başka bir ülkede,
Bana ne!

Kardeşlerim, çocuklarını yetim,
Eşlerini dul bırakıp,
Dağlarda bir kavgaya tutuşuyorken ölümüne,
Bir ülkede artık esanslar alkolsüz üretiliyormuş..
Kime ne!

Yetimler, öksüzler, dullar,
Şehit anaları, şehit babaları,
“inna lillah ve inna ileyhi raciun”
Hükmüne razı olurken.
Rızk endişesini, ellerinin tersiyle kenara itmiş,
Onca yoksulluğa rağmen.
Şeker bayramları hararetle kutlanıyormuş ,
Bir ülkede hala.
Kime ne!

İyi anlat kardeşim…
İyi anlat ölmediğini, ölmediğimizi…
İyi anlat ölümün pahasını,
Kavgaysa kavga, dövüşse dövüş,
Savaşsa savaş!!
Kardeşim…
Canım canına can olsun,
Kanımı kanın say.
Elerimde elin olsa ahh…
Birde seninle gecelesem dağlarda,
Seninle vuruşsam yan yana…
Vurulsam…
Oraya, oracığa gömseler beni,
Yanına, yanıbaşına…
Kırmızı laleler filizlense toprağımda
Nazlı nazlı.
Kıyamete kadar, şehit şehit koksam,
Şehit şehit tütsem…
Ben bir şehit oğluyum dese oğlum…
ve…
Alnımdan öpse melekler…


Abdülbaki Kömür –



DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500