Türk Dünyasının Ortak Alfabesi ve Stratejik Vizyon

Türk Dünyasının Ortak Alfabesi ve Stratejik Vizyon


Mehmet Avşar/ SABAH

Ardahan Üniversitesinin kurucu rektörü  kıymetli dostum  Prof. Dr. Ramazan Korkmaz  ‘ın Türk dünyasının ortak alfabesi üzerine hazırlanan ilk somut ve akademik temelli eserin onun kaleminden çıkması, yalnızca bilimsel bir başarı değil, aynı zamanda tarihî bir dönüm noktasıdır. Bu önemli çalışmanın Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından dile getirilmesi,  için büyük bir gurur vesilesidir.

Cengiz Aytmatov’dan ilhamla kaleme alınan bu öncü eser, sadece bir alfabe çalışması değildir; Türk dünyasının kültürel birliğine giden yolda atılmış tarihî bir adımdır. Ortak bir dil, ortak bir bilinçtir; ortak bir alfabe ise o bilincin kalıcı hafızasıdır. Bilgiye, emeğe ve milletine adanmış bir ömrün eseri olan bu kıymetli çalışması için Prof. Dr. Korkmaz’a teşekkür ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.

Bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’na dair vizyoner yaklaşımını da ayrıca vurgulamak gerekir. Erdoğan’ın, “Türk Devletleri Teşkilatı yalnızca kültürel bir birlik değil, aynı zamanda stratejik bir platformdur.” sözü, geleceği okuyan bir liderin öngörüsünü yansıtmaktadır. Türk dünyasının geleceği, yalnızca ortak değerlerde değil, ortak stratejilerde de şekillenmektedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TDT Devlet Başkanları Konseyi’nin Gebele’de düzenlenen 12. Zirve Toplantısı dönüşünde yaptığı açıklamada, “TDT sadece kültürel değil, bölgesel ve küresel istikrar için siyasi ve ekonomik bir platformdur.” ifadeleriyle bu stratejik yönü açıkça ortaya koymuştur. Dünya genelinde artan askeri ve ekonomik gerilimlere dikkat çeken Erdoğan, Türk devletlerinin sınır güvenliği, siber güvenlik ve istihbarat paylaşımı gibi alanlarda iş birliğini güçlendirmesinin önemine değinmiştir.

Bugün büyük devlet olmanın yolu, sadece 783 bin kilometrekarelik bir sınır içinde kalmaktan değil; gönül coğrafyamızdaki dost ve kardeş ülkelerle ortak adımlar atmaktan geçmektedir.
Türk dünyasının alfabede, fikirde ve stratejide birlik olması; geleceğimizin en güçlü teminatıdır.