Sözde Halkçılar ve Gerçekten Halkın Yanında Olanlar

Sözde Halkçılar ve Gerçekten Halkın Yanında Olanlar

Burjuva siyasetinin vitrini hâline gelen “tanıtım günleri”, “kaz geceleri” ve benzeri ışıltılı etkinlikler… Halktan kopuk, sahte tebessümlerin, iki yüzlü ilişkilerin ve çıkar ağlarının döndüğü organizasyonlar… Tüm bu gösterişli kalabalığın ardında aslında derin bir sessizlik ve çürümüşlük var.

Tam da bugünlerde, gözümüzün önünde sessiz bir mücadele yürüyor. Bir tarafta meclis dışında da halkla iç içe olan, köy köy gezen, tarlasına giden çiftçinin, evinde ocağını yakan annenin derdini dinleyen AK Partili vekiller var. Diğer tarafta ise adında “halk” kelimesi geçmesine rağmen halkı çoktan unutan, büyükşehirlerin güvenli salonlarına sığınıp oradan siyaset yaptığını zanneden bir ana muhalefet.

Allah aşkına, CHP’li bazı vekillerin bu içi boş, yaldızlı etkinliklerde siyaset yapma ısrarı ne zaman bitecek? Halk nerede? Alanda yoklar, tarlada yoklar, köy kahvesinde yoklar. Sadece otellerde, kongre salonlarında, spot ışıkları altında… Konforun ve rahatın gölgesinde siyaset yapmayı alışkanlık hâline getirmişler.

Traktörsüz römork misali, yokuş aşağı sürükleniyorlar; farkında bile değiller.

Daha vahimi var… “Ayşe teyze evinin ocağında ekmek pişirirken ziyaret edelim, derdini dinleyelim” diyen partililere dahi tahammül yok! Bu öneriyi dile getirenler, kendi partileri tarafından linç ediliyor. “Genel başkanın karşısında böyle konuşamazsın” diye çıkışanlar var. Bu tavır hangi demokrasi anlayışına sığar? Hangi akıl bu?

CHP’ye göre; büyükşehirlerde var olunacak, yandaşlar korunacak, belediyeler partililerle doldurulacak, ağır işler ise partili olmayanlara bırakılacak. Liyakattan bahsedip tam tersini yapmak nasıl bir siyasi ahlaktır?

70 yıldır iktidarı göremeyen bu zihniyet, halkla bağının tamamen koptuğunu ne zaman fark edecek? Hâlâ küçük bir burjuva partisi refleksiyle hareket ediyorlar. Ulusalcı kimlikleriyle övünürken demokrasi kültüründen her gün daha da uzaklaşıyorlar. 22 yıllık güçlü AK Parti iktidarına karşı ise savrulmaktan öteye gidemiyorlar. Halkı heyecanlandıracak bir lider dahi çıkaramadılar. Çünkü ilk düğmeyi yanlış iliklediler. Mehmet Avşar