BABAM
Mavi Ark
Dünyanın en iyi babası, benim babam.
Uzaktaki karaltıdır
Tanırım silüetini dağ doruklarında,
Sırtında yel gibi esen yalnızlıkla,
Geceyi delen bir gölge,
Gün doğarken döner eve.
Buğday tarlalarının efendisi,
Güneşin alnında teriyle yoğrulur toprak,
Bir avuç başağa umut besler,
Ahali aç kalmasın diye çırpınır
Ya dolu vurur, ya kurak geçer mevsim,
Göğe bakar, dua eder, sürer atını uzaklara,
Rüzgara karşı bakışları keskin.
Dünyanın en eski adamıdır babam,
Yüzündeki çizgiler tarih gibi derin,
Ama kafası aydınlık,
Bir bilgenin sabrıyla konuşur
Geceleri yıldızlar bir bir avucuna dolar,
Karanlıkta sesiyle aydınlanır yolar.
Hep kızar ama bir öğretmen gibi,
“Bu çocuk adam olmaz,” der iç çekerek
Oysa bilir, en büyük korkusu:
Benim onun gibi olamamam belki de…
Bakışlarımda tüm öfkesi susar,
Yumuşar kalbi, bir cümlenin tam ortasında,
“Gel oğlum” der gibi olur sonraları,
Ama “ şımarır “ diye korkar.
Dilsiz bir sevgiyle sarar zamanları.
Toprağın diliyle konuşur,
Hayatın ağırlığını omzunda taşır,
Ama bir gülümsemesiyle
Bütün yorgunluklar silinir.
Bazen ufka dalar gözleri,
Bazen bir bakışıyla beni büyütür.
Bu güzel adam benim babam.
Ne heykeli dikilir, ne şiirlere sığar.
Ama ben bilirim;
Dünyanın en iyi babasıdır
Benim babam.
Gün gelir bütün babalar ölür,
O , ölmez ama o,hep otuz beş yaşında,
Ben “Baba” deyince, içimde bir dağ doğrulur.
O,anlımın çizgilerinde
o,gülüşümde,
O, yaşar benim can evimde.