Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » Memleket İsterim: Barışa, Kardeşliğe ve Umuda Dair

Memleket İsterim: Barışa, Kardeşliğe ve Umuda Dair

 Fotoğraf


Memleket İsterim: Barışa, Kardeşliğe ve Umuda Dair

Cahit Sıtkı Tarancı bundan onlarca yıl önce, kısa ama çok şey anlatan bir şiir kaleme aldı:
“Memleket isterim…”

Bu yalnızca bir şiir değildi. Bu, bir özlemin, bir hayalin, bir insanlık duasının kâğıda dökülmüş haliydi.

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun…
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun…

Bu dizelerde, barut kokusunun değil çiçek kokularının hâkim olduğu bir vatan tasviri var.
Bu dizelerde, yıkıcı kavgaların değil kardeşlik sofralarının kurulduğu bir toplum arzusu var.
Ve elbette bu dizelerde, bir şairin değil, bu topraklarda yaşayan milyonların sesi var.

Ama kolay mıydı böyle bir memleketi kurmak?
Değildi.
Çünkü yıllarca süren bir kısır döngü, gözyaşı, öfke ve çaresizlik bu coğrafyanın en acı gerçeklerinden biri oldu.

Kimi zaman faili meçhuller, kimi zaman çatışmalar; bir yanda evladını kaybeden anneler, diğer yanda kardeşini yitiren gençler…
Toprağın altında büyüyen bir acıdan, toprak üstünde barış çıkarmak belki de bizim kuşağın en büyük sınavı oldu.

Ama şimdi umutlanmak için nedenlerimiz var.

Birlikte Başarabiliriz

Başkan  Recep Tayyip Erdoğan, yıllar önce büyük bir cesaretle, “Kürt sorunu benim sorunumdur” diyerek siyasetin sınırlarını zorlayan bir adım attı. Bu çıkış, sadece bir cümle değil, yıllarca konuşulmayanın konuşulması, yok sayılanın tanınması anlamına geliyordu.
Bugün geldiğimiz noktada, bu yaklaşımın ne kadar önemli olduğu daha net anlaşılıyor.

Aynı şekilde, Türk siyasetinin farklı renkleri — MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sağduyusu, Dem Parti’nin sürece katkı sunma arzusu — artık ortak bir zeminde buluşabileceğimizi gösteriyor.

Siyasetin dili yumuşarken, toplumun yüreği de yavaş yavaş iyileşiyor.

Çünkü biz, aynı toprağın insanlarıyız.
Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Alevi’siyle, Sünnisiyle…
Yüzyıllardır bu coğrafyada birlikte ağladık, birlikte güldük.
Ve şimdi birlikte iyileşebiliriz.

50 Yıllık Kaybı Telafi Etmek

Bu ülke, 50 yıl boyunca büyük bir maliyet ödedi.
Binlerce gencini toprağa verdi.
Ekonomisi zarar gördü.
Toplum kutuplaştı, güven duygusu zedelendi.

Ama geçmişin hatalarını konuşmak, sadece suçlu aramak için değil; bir daha aynı acılar yaşanmasın diyedir.
Yeni bir sayfa açmak için önce eski defterleri dürüstçe görmek gerekir.
Ve şimdi yeni bir defter açmak için doğru bir zaman.

Barış, En Büyük Direniştir

Barış, zayıflık değil; aksine, en büyük direniştir.
Barış, silaha değil; akla, vicdana ve adalete güvenmektir.
Barış, emperyalizme karşı içerdeki en güçlü kalkandır.
Çünkü iç barışını sağlayan bir Türkiye, dışarda da onurlu, dik ve kararlı durabilir.

Bugün, atılan her kardeşlik adımı, sadece bugünü değil, gelecek yüzyılı şekillendirecek.
Ve bu adımlar, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacak:
Kavgasız, korkusuz, huzurlu bir memleket…

Tıpkı Cahit Sıtkı’nın hayal ettiği gibi:

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Mehmet Avşar/ Gazeteci- Yazar


10:49, 12.07.2025


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500