Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Sarıkamış Şehitlerini Anma Programına ve CHP Kars İl Başkanlığı Binası açılış törenine katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel Kars ‘ta yaptığı konuşma şöyle:
“Bu otobüsün üzerinde çok değerli hemşerileriniz var. Burada doğmamış olsa da kendisini size, Kars’a, Karslılara çok yakın hisseden, hemşeriniz kabul etmenizi isteyen genel başkanınız var. Ben yıllardır 81 ilde, 973 ilçeden gidebildiklerimde, hatta ve hatta beldelerde, belde binalarında oturup bir çay içmeden, belde başkanının, ilçe başkanının, il başkanının bir çayını, bir kahvesini içmeden orada siyasi faaliyet yapmamaya dikkat eden, bunu da bütün siyaset arkadaşlarına her zaman ifade eden, tavsiye eden, telkin eden biri olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin binalarını ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğini hep baba evi olarak nitelendirdim. Hepimizin babası değilse dedesi bu eve doğdu. Bu evde büyüdük. Kimimiz burada kalmaya devam ettik. Kimi daha uzaktakine, daha ıraktakine taşındı. Kimi yakında durdu, kimi uzakta durdu. Kimi daha büyüğünü aradı, kimi daha küçüğüne razı oldu. Ama herkes bilir ki; bütün baba evine doğanlar, baba evinin kapısı açıktır, baba evinin bacası tütmektedir, çayı kaynamaktadır. Bir tas sıcak çorba herkes için vardır. Başı sıkışan, daralan, dara düşen, pişman olan, kendine sıcak bir yuva arayan için baba evinde her zaman bir yer vardır. O yer başımızın, gözümüzün üzeridir, evimizin baş köşesidir. Dönüp gelene, ‘Sen nereden geldin, geçmişte başka taraflara niye gittin? Sen gittin de bak bizlere neler ettin’ demeyiz. Gelene ‘Hoş geldin’ deriz, baş köşeye alırız. Çünkü biliriz ki baba evinin tapusu kimsede değildir. Ne Özgür Özel’dedir, ne Kemal Kılıçdaroğlu’nda… Ne Bülent Ecevit’te vardı, ne rahmetli İsmet Paşa’da… Baba evinin tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Öyle olunca Kars’ta Atatürk’ü seven, Cumhuriyeti’ni seven, vatanını, milletini seven kim varsa artık bu evin kapıları ona açıktır. Yeter ki Cumhuriyet ile sorunu olmasın, Misak-ı Milli ile sorunu olmasın, bayrakla sorunu olmasın. Bir de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten miras bu evin geleneğiyle göreneğiyle, örfüyle adabıyla uygun olsun. İnsana saygılı, kadına saygılı, anaya saygılı, vatana saygılı herkes bu evde baş köşede duracaktır.”
“ÇETİN KIŞ KOŞULLARI OLAN YERDE DOĞALGAZI YARI FİYATA VERECEĞİZ”
“Kars bizim için çok büyük önemde olan bir yer. Bu seçimlerde biz Türkiye’de nüfusun yüzde 65’ini kazandık, ekonominin yüzde 80’ini kazandık. Saya saya bitiremeyeceğimiz büyük başarılar kazandık. 1989’da kazandığımız Kars’ı kazanmak, bize yakışırdı, Kars’a yakışırdı ama o konuda eksik kaldık. Şu kadarını söylüyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak nasıl girdiğimiz ilk yerel seçimlerde, Atatürk’ün partisini Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde birinci parti yaptıysak, ilk genel seçimlerde de Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yapacağız, iktidar yapacağız. İlk seçimlerde Kars Belediyesi’ni de Cumhuriyet Halk Partisi olarak alacağız söz veriyorum sizlere. Bugün sabah erken saatlerde Karsımızın meslek odası başkanlarıyla, esnaflarıyla, sanayicileriyle, doktorlarıyla, hukukçularıyla, Kars’ın kanaat önderleri ile oturduk, sorunları konuştuk, not aldık. Zaten gerek Ensar Başkan hemşeriniz, gerek il başkanımız, gerek parti meclisi üyemiz hemşerileriniz Kars’ın sorunlarını her daim hem Meclis’te, hem parti meclisimizde dile getirmekten hiç geri durmuyorlar. Öncelikle buradan Türkiye’yi yönetenlere, Kars’tan, hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu ama insanlarının gözünün feriyle ısınan bu meydandan şunu ifade etmek isterim. Bu şehirler doğalgaz ile ısınıyor. Doğalgaz olmayan ilçeler kömürle ısınıyor. Benim memleketim Manisa’da hava 15 derece oluyor, kış diyoruz. Burada dün eksi 17 derecede miting yaptık. Bugün de burada sıfırın altında derecelerde size sesleniyoruz. Geceleyin eksi 10’dan fazla ısı olmuyor. Bizim Manisa’da doğalgaz dönüyor ama burada doğalgazın döndüğünü bile göremiyorsun. Fıldır fıldır dönüyor. Oraya da aynı fiyata doğalgaz satıyorsun, buraya da aynı fiyata. Oysa Cumhuriyet Halk Partisi’nin üçüncü Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı Karaoğlan Ecevit geldiğinde burada kömürü yarı fiyatına; yarısı Karslılardan, yarısı devletten satmıştı. Ben Sayın Erdoğan’a artık bir şeyi ‘Yap’ demekten vazgeçtim. Çünkü o, tarafını belirlemiş. Ben meydandayım, ben sokaktayım. Ben Karslıların yanındayım, o bugün Samsun’da kendi atadıklarına kendini alkışlattıracağı il kongresi için sıcak salonlarda. Onun soğuktan, vatandaşın halinden, garibanın halinden, emekliden, emekçiden, esnaftan, hayvancılıkla uğraşandan yana derdi yok. Onun derdi beşli çete, onun derdi kırk haramiler. Bizim derdimiz vatan evlatların, onun derdi bakan evlatları. O yüzden Sayın Erdoğan’a ‘Şunu yap’ demiyorum. Ama diyorum ki, ‘Sayın Erdoğan sen bugün kendini Samsun’da seni seçenlere alkışlat ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu Kars’ta, Ardahan’da, Iğdır’da, Erzurum’da, Van’da, çetin kış koşullarının hüküm sürdüğü her yerde doğalgaz konutlara yarı fiyatına verilecek.’ Bunu da buradan müjdeliyorum.”
“İTHAL HAYVANA VERİLEN PARA BESİCİYE VERİLSE SORUN KALMAZ”
“Kars’ta önemli bir mesele hayvancılık ve tarım. Bu şehirde tarımdan ve hayvancılıktan etkilenmeyen yok. Yani kuruyemişçi, belki hayvancılık yapmıyor. Ama hayvancılık yapanın cebinde para olmazsa o da ciro yapmıyor. Şuradaki lokantadan, ilerideki kuaföre kadar tarımdan etkilenmeyen, hayvancılıktan etkilenmeyen kimse yok. Maalesef sanayi politikaları doğru olmadığı için, teşvik politikaları alelade her yerde Kars ile aynı uygulandığı için buranın lehine gelişen bir şey yok. Ne yapmak lazım? Kars’ın en güçlü kası olan hayvancılık, süt üretimi, besicilik, et üretimi. Hiç olmazsa bunlara önem verip, Kars’ın markalarını yaratıp, dünyaya ve Türkiye’ye buradan en doğru ürünleri pazarlamak lazım. Ama ilk önce ilk düğmeyi doğru ilikleyeceksin. Dün sordum, sütü kaça satıyorsun? 12 lira. Yemi kaça alıyorsun? 600-650 lira. 50 kiloya böldüğünde yemin kilosu 13 lira, sütün kilosu 12 lira. Oysa bir kilo süt satıp, 1,5 kilo yem almadan bu iş olmuyor. Aksi takdirde kimse süt üretiminden para kazanmıyor. O hayvanlar kesime gidiyor. O besicinin işini de bozuyor. ‘Bunu desteklemek lazım’ derken; bir bakıyorsun salon adamı Erdoğan, sıcak salonların adamı Erdoğan, bu soğukta bekleyenleri, bu soğukta çalışanları, sabah 04.00’te kalkıp hayvanın yemini verenleri, akşamın bir vaktinde kürüyenleri, uğraşanları görmezden geliyor. Yurtdışından löp et ithalatına izin veriyor. Yurtdışından canlı hayvan getirtiyor. Bu sene yurtdışından 525 bin canlı hayvan gelecek. Bu hayvanlara ödenen para bizim besicimize verilse ne Kars’ta sorun kalacak, ne Doğu Anadolu’da sorun kalacak. Ama bugün ithal hayvana verilen para, yerli hayvana verilmediği için bugün burada bu büyük sıkıntılar yaşanıyor.”
“KARS’TAN ERZURUM’A HASTA TURİZMİ YAPILIYOR”
“Kars’ın şehir olarak altyapı sorunları var. Elbette bu sorunlar, bugünün değil yıllara sari sorunlar ama hızla çözülmesi lazım. Turizm bir ümit olabilir. Doğu Ekspresi’nin fiyatları el yakıyor. Yabancı turist Kars’ın güzelliklerini bilmiyor. Yerli turist cebinde para olmadığı için gelemiyor. Çok ciddi sıkıntı var. Ama Kars’tan Erzurum’a bir turizm var. Ne turizmi? Hasta turizmi. Her gün sabah Kars’tan Erzurum’a 6 otobüs, 7 otobüs, 8 otobüs hasta gidiyor. Niye? Çünkü Kars’ta uzman eksiği var, doktor eksiği var, tahlil eksiği var. Kars, sağlık konusunda büyük sıkıntılar çekiyor. Her sabah 6-7 otobüs hasta Erzurum’a gidiyor. Kars, yıllardır kadim bir memleket, kadim bir medeniyet. Kars, düşman işgalinde 43 yıl kalmış. Direnmiş, özünü kaybetmemiş Kars’ı bir şehir olmaktan ilçe olma hüviyetini itmeye çalışanlara yazıklar olsun. Söz veriyoruz ki Kars’a sahip çıkacağız. Söz veriyoruz, Kars’a sahip çıkacağız. Kaynak: Siyasal Yaşsm