Sitedeki Yeriniz : Ana Sayfa » Haberler » ARDAHAN KÜÇÜK HOLLANDA OLACAK

ARDAHAN KÜÇÜK HOLLANDA OLACAK

 Fotoğraf

İşte Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sn. Ahmet Eşref Fakıbaba'ya  Ankara'da kendilerine bizzat sunduğum 'ARDAHAN KÜÇÜK HOLLANDA OLACAK' Projemin genel özeti. Bu proje aynı zamanda Ardahan'ın kurtuluş reçetesi olarak ta görülüyor. bu proje ile Ardahan'ın çehresi değişirken aynı zamanda da diğer doğu illerine de  model olacak.
İŞTE ARDAHAN'IN KURTULUŞ REÇETESİ VE GÜZEL BİR GELECEK İÇİN BEYAZ BİR DOKUNUŞ
‘ARDAHAN KÜÇÜK HOLLANDA OLACAK’ PROJESİ

MEMET AVŞAR/ TRT VE TURKUVAZ MEDYA ARDAHAN TEMSİLCİSİ
İLETİŞİM:05414757500


Tarımsal arazilerin çok parçalı ve dağınık olması üretim maliyetini artırdığı gibi geliri de düşürmektedir.
Çok parçalı ve dağınık araziler, modern tekniklerin kullanılmasını ve ulaşım ağının inşasını zorlaştırmakta, çiftçinin kazancını düşürmekte, tarımsal rekabet ile tüketici fiyatlarını olumsuz etkilemektedir.  Ayrıca meralarda ki disiplinsizlik ve göçebe hayvancılığı gelişen, değişen dünya koşullarının gerisinde kalmaktadır. Bu nedenlerden dolayı acil olarak Ardahan’da arazi toplulaştırılması çalışmalarının yapılması ve meralarla buluşturularak  modern çitliklerin ortaya çıkması sağlanmalıdır. Zira dökme suyla değirmen dönmez,  sağlam bir alt yapı ile başarı elde edilir, devlet teşvikleri hedefine ulaşır. İşte o gün et ithal eden değil, et ihracat eden bir ülke konumuna geliriz.

BENİ BU PROJEYİ YAPMAYA ZORLAYAN ETKENLER
Yıllardır Ardahan’da yaşayan bir gazeteci ve bir vatandaş olarak gelişmemişliğin önündeki engelleri iyi bilenlerdenim. Doğru bildiğim şeyi sonuna kadar savunurum, gelişmenin önünü tıkayan taşları kaldırmak kendim için bir görev bilmişim. Başkaları gibi vatan, millet, Sakarya edebiyatı yerine gerçek vatanseverliği kendime görev edinmişim. Cumhurbaşkanımızın bir sözü var, ‘onlar konuşur biz yaparız’ bu minvalde hep doğrunun yanında, doğru şeyler yapma gayreti içinde olmaya çalıştım ve  ömrümde hiç yanılmadım.
Ardahan’ın bacasız fabrikaları dört ayaklılardır. Her bir inek Ardahan’da küçük bir atölye konumunda. Çoğaldıklarında fabrika oluyorlar. Bu sektöre yeteri kadar önem verilmese yarın çok geç olabilir.
İlk insandan son insana kadar tarım ve hayvancılık hep geçerli akçe olmuştur. Bu kadim şehir Ardahan’da tarih boyunca işte bu yüzde savaşların hedefinde olmuştur. Anadolu’nun da kilidi olmuştur.

ÇİFTLİK SİSİTEMİ

Çiftçilik sistemi Ardahan da  hayvancılığın modern koşularda yapılabilmesi için  daha az zaman, işgücü ve sermaye kullanımı ile üretim faktörlerinden en iyi biçimde yararlanarak tarımsal üretimi ve tarım işletmelerinin verimliliğini artırmak ve kırsal kesimdeki nüfusun hayat standartlarını yükseltecektir.
Çiftlikler oluştuktan sonra, buna bağlı olarak Ardahan’ın kronikleşmiş bütün sorunları kendiliğinde çözülmüş olacaktır. Bunlardan başlıcalarından; Kadastro ve yargı yükü hafifleyecek, eğitim sorunu, sosyal sorunlar(kan davaları v.b), hayvan hırsızlıkları, terör, işsizlik sorunu, fakirlik gibi..

Ardahan’ımız  ülkemizin Tarım ve Hayvancılığı  bakımında ilk sıralarda yer alır. Ardahan’ın her yeri yeşil bir halı sahadır adeta.. Ancak ne var ki,  mevcut sistem, Ardahan’ı  bir yığın sorunla karşı karşıya getirmiştir. Bundan dolayı, yeni bir yol çizilerek,soruna doğru bir teşhis konularak çağdaş bir projeyle masaya yatırılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki yanlış teşhis konulan bir hastalığın iyileşme şansı olamadığı gibi durumun daha da kötüye gidebileceği  kaçınılmazdır. Zira yerli sanayisi hayvancılık olan Ardahan’a bu güne kadar, hiçbir bakan tarafından doğru teşhis konulamadığından, Ardahan’da hayvancılık sorunu kronik bir hal almıştır.  Dolayısıyla et deposu Ardahan’ın sorunu çözülemediği için Türkiye’nin de bu bağlamdaki sorunu çözülememiştir.
(Ancak yeni Bakan A.E. Fakıbaba’nın derdinin koltuk olmaması ve elini taşın altına koyabileceğine  yönelik halktan büyük bir inanç var. Birde devletin başında ki güçlü bir lider olan R.T Erdoğan’ın bulunması ümitleri artırıyor. )

PEKİ ARDAHAN’DA  HAYVANCILIK VE TARIM  BU  GÜN NE DURUMDA?

Ardahan’da  hayvancılık ve tarımla uğraşan vatandaşlarımız hala eski çağlarda kalma yöntem ve alışkanlıklarla çiftçiliği sürdürüyorlar. Göçebe kültürü ile  21. Yüz yılla   ayak uydurmak eşyanın tabiatına aykırı.
Köylüler  yazın  bir süreliğine  hayvanlarını yaylara götürmek zorunda kalmaktalar ve o köyün bütün hayvanlarını nahır diye tabir etiğimiz büyük bir gurup halinde otlatılmaktadır.  Bu  hayvanlar saatlerce yol yürüdükten sonra otlağa erişmekteler. Bu da  ciddi biçimde otlakların erozyona uğramasına ve hayvanların enerji kaybetmek suretiyle zayıflamasına sebebiyet vermektedir. Bu aynı zamanda Avrupa dan ithal edilen simental, montofon ve limuzin ırkına mensup hayvanların verimliliğini de düşürüyor. Bir diğer sorun ise göçlerle iyice küçülen ve yaşlılardan oluşan aileler perişan durumda. Çok  verimli otlak ve yaylalara gitme şansları olmadığından bu durumda, verimli parasız yem bitkisi konumunda ki topraklara hayvanlar ulaşmadığında büyük bir ekonomik kayıp yaşanılmaktadır.
Bir diğer husus ise başıboş ve disiplinsizce kullanılan Ardahan meraları, bazı köylerin hane sayısı fazla iken meraları azdır, bazılarında ise hane sayısı az, meraları fazladır. Bu çelişkili durumdan dolayı gerçekten doğru dürüst hayvancılık yapmak isteyen vatandaşların elleri ve kolları bağlanmış oluyor.
Bu boşalan köyleri ise yazın göçebe olarak hayatlarını sürdüren Iğdırlılar dolduruyor. Buda Ardahan’ı sömürmekten başka maalesef başka hiçbir şeye yaramıyor. Ardahan yerlisi batıya göç etmek zorunda kalırken, tarım arazileri ve verimli otlaklar sahipsiz kalıyor.
Ayrıca  parçalı arazilerin ekmesi, biçmesi kapıya getirilmesi ciddi bir maddi külfet ve zaman kaybına sebebiyet verdiğinde, gider, gelirden daha fazla olmaktadır. Örneğin 50 dönüm arazisi olan bir köylü vatandaş, her bir tarlasının bir başka yerde olması daha işin başında iken zarar etmesine yetiyor bile.
öyle tarlalar var ki  köyden  10 km. uzaklıkta bu 5 veya en fazla 10 dönüm civarında oluyor. Bu tarlanın gideri hasat zamanına kadar oldukça külfetli, öyle ki, yılda herk, ekin, biçim, toplama ve kapıya getirme gibi evrelerden geçen ürünün yolculuğu çok pahalıya mal oluyor. Yaklaşık 1000 tl. traktörün mazot masrafı, yol uzak olduğu için traktör mutlaka parça kırar, çiftçi zamanda zarar eder, zira zamanın çoğu yollarda geçer, iş gücünde zarar eder iki kişinin yapacağı işi 10 kişi yapar.  Bütün işlemlerin sonucunda girdi maliyetleri gelirin kat ve kat üstünde olduğunda zarar ettiğini fark eden köylü vatandaş çareyi şehirlere göç etmeden bulur. İşte bu sorunların giderilmesi içinde bu projenin acil olarak hayata geçmesi gerekmektedir.

Ben yıllardır Ardahan’da fakirliğin tek bir nedeni var diyorum. O da yerli sanayimiz hayvancılık hakkında yeteri kadar ilgilenmeyişimizi gösterebilirim. Devlet Ardahan’ı Türkiye’nin  et deposu haline getirebilir. Devlet, bu işi ciddi anlamda yapmak isteyen köylülere arazi toplulaştırması yapmak suretiyle, buna merayı da ekleyerek çiftliklerin oluşmasına ön ayak olabilir.




Beni bu Projeyi yapmaya iten sebeplerin bazı maddeleri :

a) Arazi parçalanmasının tarım işletmelerinde işgücü, girdi, sermaye ve üretim kayıplarını artırması,

b) Arazilerin bir kısmının mevcut servis yolları, sulama ve drenaj kanallarından yararlanamaması,

c) Parsellerin miras yoluyla bölünmesi veya şekillerinin bozuk olması,

d) Sulama, toprak muhafaza veya devlet yolu gibi projelerle yeni kanal ve yollarla parsellerin daha da parçalanması,

e)Topoğrafik yapının parsel sınırlarına bağlı kalmaksızın arazi tesviyesini gerektirmesi

f) Başı boş meraların disiplinsizce kullanımı,

g)Kurak geçen yılarda çitçi mağduriyetlerinin oluşması,

h)Mevcut haliyle ağaçlandırma yapmanın zorluluğu

PEKİ SİSTEM NASIL OLMALI?
Öncelikle olaya devlet el atmalı. Arazileri toplulaştırması ivdikle yapılamalı. Bu toplulaştırma bilindik yöntemlerin dışında yapılarak meralar baz alınmalı. Örneğin parçalı yüz dönüm arazisi olan bir köydeki hanenin sahip olabileceği 100 dönümlük toplu araziye hane başına düşen köy merası da eklenmeli.
Bu hanenin eline geçen toprak miktarı hatırı sayılır bir toprak olacağında bu haneyi heyecanlandıracaktır. Bütün varını yoğunu bu işe harcayarak büyük bir çiftliğin sahibi olacaktır.
Köyde bu işle meşgul her hanenin bir çiftliği olacaktır. Bu çiftliklerin arasında yollar asfaltlamalı, bütün çiftliklerden su kanaları eşit şekilde geçmeli bunun için  kooperatifler kurulmalı ve elde edilen mahsuller kooperatifler aracılığıyla pazarlanmalı.
Hal böyle olurken çiftçide çiftliğinde ki zararlı otları ve taşları temizleyecek, ağaçlandırmasını yapacak. (bu sayede memleket yeşil bir cennete çevrilmiş olacak)
Çiftçi çiftliğinde hem yem bitkisini ekecek, hem hayvanlarını otaracak. Yukarda belirdiğimiz girdi maliyetleri bu sayede minimum seviyeye inerken, müthiş bir gelir elde edilecek ve hatta Ardahan pasif konumundan sıyrılarak aktif bir konuma geçecek. Yurt dışına ürünlerini ihracat eder erek ülke ekonomisine katkı sağlayacak. İş  bununla da bitmeyecek, hali hazırda devlet merada hiçbir gelir elde etmezken, bu sistem sayesinde meralarda gelir elde edecek. Şöyle ki devlet meraları taksim ettiği çiftlik sahiplerinden dönüm başına 1 tl. alsa çitçi bunu seve seve verir. Zira bu köylünün yılda kazanacağı para karşısında devede kulak kalır. Bundan dolayı devletimiz hazineye ait bu meraların kirasında yılda önemli bir gelir elde edecektir. Yani bir  taşla iki kuş vurulacaktır.
Köyde yaşayan her hanenin köyün dışında bir çiftliği olacağında köyde temiz bir yaşam alanı haline gelecek, yani köy otomatikman kentleşecek. Köylerde temiz ve bakımlı yollar, temiz bahçeler güzel bir yaşantı kaçınılmaz olacak. Bir zamanlar beğenilmeyen bu köylere hızlı bir geri dönüş olacak. Türkiye’nin doğu - batı gelişmişlik farkı bu proje ile ortada kalkacak.
Kışın köyler, buz pistleri, kayak tesisleri ile yazın ise  butik oteller ve kır turizmiyle kalkınacak.
KAYBOLAN HAYVANCILIĞIMIZ YENİDEN CANLANACAK, ÇOK  ÇEŞİTLİLİK ORTAYA ÇIKACAK
Köylülerin eline geçen çiftlikler doğal olarak farlılık arz edecektir. Örneğin bir vatandaşa dağlık bir alan kurada çıkmışsa bu alan diğer mevkilere göre değersiz olduğunda burada faz laladan toprağa sahip olacak. Bu çiftlik koyunculuk için uygun olacağı için çiftçi burada sadece koyunculuk yapacak.
Bir diğer vatandaşa bataklık bir yer düştüğünde vatandaş yine üzülmeyecek orada nesli tükenmekte olan mandacılığı yapacak. Hem devletten de bu sayede teşvik alacak. İlaçlığa bile bulunamayan manda yoğurdunu Türkiye bu çiftliklerde temin edecek. Başka bir çiftlik çayırlık ve sulu ise orası doğal olarak kaz çiftliği olacaktır.
Sözün kısası çiftliğin özeliğine göre bu iş yapılacak, hangi tür hayvanlar için uygun ise çiftlikte   o hayvanlar yetiştirilecek. Çiftlik o hayvan ismiyle anılacak ve markalaşacaktır.
Çok çeşit peynir çeşitleri oluşacak ve peynir markaların çoğalması kaçınılmaz olacak.
Ayrıca ünlü Kafkas arı ırkının gen merkezi olan Ardahan bu sistemle hak ettiği coğrafik işaretini zirveye taşıyacaktır.
Bu büyük potansiyelin yolculuğu Ardahan’da kurulacak olan hayvancılık organize sanayi sitesiyle taçlandırılarak ihracatın kapıları aralanacaktır.



BU PROJENİN FAYDALARI ŞUNLARDIR;


Bu proje ile;

-Tarımsal verim artışı sağlanır..

-Toprakların bölünmesi ve küçülmesi önlenir.

-Yol, sulama ve tahliye kanalları vb. her türlü fiziki tesislerin ve genel olarak Tarla İçi Geliştirme Hizmetlerinden (TİGH) vatandaşların eşit oranda etkilenmesi ve yararlanması sağlanır.

-Hali hazırda devlet meradan hiçbir gelir elde etmezken bu sistem sayesinde, her yıl mera karşılığında çiftlik sahiplerinde kiralama parası alacaktır.

-Çiftlik faaliyetlerinde çok çeşitlilik ortaya çıkacaktır, örneğin köylü, kendisine düşen yer çayırlık ise burada kaz, ördek gibi kanatlı havyan yetiştirecek, çiftliğinde bataklık fazla ise ülkemizde sayısı az bulunan ama sütü, yoğurdu insan sağlığı bakımında faydalı olan, manda yetiştiriciliği yaparak güzel bir gelir elde edebilecektir.

-Süt ve süt ürünlerinde çeşitlilik ve markalaşma oluşacaktır.

- Arazilerin ekonomik değerini artırır.

- Desteklemelerin erken ödenmesinin önünü açar.

- her çiftçimizin mevcut arazisini ortaya çıkarır.

- Kredi kullanımında rahatlık sağlanacak.

-Üretilemeyen kaynak olan toprak; korunur ve geliştirilir.

-Mevcut tarihi ve kültürel alanların korunması sağlanır.

-Köy yerleşim yerlerinin iyileştirilmesine ve geliştirilmesine katkı sağlar. Çiftliklerde her türlü üretim yapılacağı için köylerdeki bakımsızlığı ve kirliliği tetikleyen faktörler ortada kalkacaktır. Temiz yaşam alanları oluşacaktır.

-Kadastro yenilenir.

-Kırsal alanda sosyal huzur ve “İşletme Bütünlüğü” sağlanır.

-Ardahan ithal konumdan, ihracat konumuna geçer

-Sene kurak geçse dahi, çiftçi sağlanılan imkanlarla, rahatlıkla önlemini alabilecektir.

-Ardahan Türkiye’nin küçük Hollanda’sı olacak, Ankara, Konya gibi illerde besicilik yapan Ardahanlı işletmeciler, kendi memleketlerine yatırım yapmalarının  önü açılacaktır.

-Arazilerin toplu bir yerde oluşu çiftçinin, hayat standartları yükselecek, çiftçi, çiftliğindeki  zararlı otları temizleyecek, yerine yem bitkisi gibi faydalı ekinler ekebilecek ve ağaçlandırma yapabilecektir. Böylece Ardahan yeşil bir memleket haline de gelecektir.

-Akar yakıttan tasarruf sağlanacak, iş gücü ve zaman da kazanımlar olacaktır..

-Çiftliklerin oluşması ile beraber arazi tesviyesi tarla içi drenaj, tarla içi yol ve tahliye ile toprak ıslahı çalışmaları gibi hizmetler de yapıldığından üretimin artırılması ile çiftçinin geliri artacaktır.

- Proje ile her parsel sulama kanalı ve yola kavuştuğundan, çiftçiler arasındaki anlaşmazlıklar ortadan kalkmakta sosyal huzur sağlanacaktır..

- Proje uygulaması ile tapu kadastro kayıtlarının yenilenmesi sağlanmış olacak.

-Eğitim sorunu çözülecek, çiftlik sahiplerinin çocukları, akrabaları veya komşuları üniversiteyi bitirdikten sonra rahatlıkla bu çiftliklerde iş bulabilecekler. .

- Köyler arasındaki ortak sınırların düzeltilebilmesi mümkün olabilecek,

- Hazine arazileri ile meralar bir araya toplanarak çevreleri kanal ve yolla sınırlandırıldığından çiftçilerin bu arazilere tecavüzleri önleneceğinde yargı yükü hafifleyecek..

- Çiftliklerin  yapıldığı köye yeni köy yerleşim alanları sağlanacaktır. Dağınık ve  organik bağı olan köyler birleştirilecektir..

- Parsel boyutları ve şekillerinin makineli tarıma uygun hale getirilmesi nedeniyle modern tarımsal işletmelerin uygulanması mümkün olabilecektir.

-Bu çiftliklerin ürünleri, Ardahan'da kurulacak olan Hayvancılık Organize Sanayi Sitesinde değerlendirilecektir.

-İşlemeyen bir karış toprak kalmayacaktır.

-Göç veren il olmaktan kurtulacak, göç alan bir il haline gelecektir.

-Huzur ve refah artacağın da Ardahan diğer illere de model olacaktır.’’dedi.

GÖÇÜ TERSİNE DÖNÜŞTÜRECEK PROJE
1) Fakir köylü gidecek yerine zengin çiftlik sahipleri gelecek.
2) Atanamayan ziraat mühendisleri ve veterinerler bu çiftliklerde çalışacaklar.
3) Ürün elde etmek için harcanan zaman, emek ve yapılan bütün giderler en aza inecektir.
4) Çiftlik sahipleri çiftliklerinde ağaçlandırma yapacaklar ve etrafını çitlerle çevirecekler, bu çiftliklerin aralarında yollar olacaktır vede su kanalları olacaktır.
5) Şimdiye kadar bu meralarda hiç bir gelir elde etmeyen devlet, bu sistem sayesinde gelir elde edecektir,
6) Terör sorunu bitecektir, zira işlenmeyen bir karış toprak kalmayacaktır.
7) Sosyo, ekonomik bakımında gelişmeler olacaktır.
8) Tersine göçler başlıyacak, Ardahan nüfusu hızla artacak
9) Ardahan organik tarımın merkezi haline gelecektir,
10) Ardahan ithalat konumundan ihracat konumuna geçecektir,
   


19:19, 11.01.2018


Haber Yorumları

DOĞU GÜNEŞİ GAZETESİ ARDAHAN'DA GÜNLÜK YAYIN YAPAN MÜSTAKİL VE SİYASİ BİR GAZETEDİR. İLETİŞİM; SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ MEMET AVŞAR; 05414757500